CHP’li Aşkın Genç’ten, Bakan Fidan ve Yerlikaya’ya: Vize serbestisi kararı sonrasında Türkiye'ye giriş yapan Irak vatandaşları arasında suç veya terörle bağlantılı kişilere rastlanmış mıdır?
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Irak vatandaşlarına vize serbestisi getirilmesini Meclis gündemine taşıdı. Genç, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, “Vize serbestisi uygulamasının başlatılmasından bu yana Türkiye'ye giriş yapan Irak vatandaşı sayısı nedir? Vize serbestisi kararı sonrasında Türkiye'ye giriş yapan Irak vatandaşları arasında suç veya terörle bağlantılı faaliyetlerde bulunan kişilere rastlanmış mıdır” sorularını yöneltti.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Türkiye ve Irak arasında askeri ve güvenlik iş birliğiyle terörle mücadeleye dair mutabakat kapsamında, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılara vize serbestisi getirilmesini Meclis gündemine taşıdı. Genç, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Irak gibi uzun yıllardır istikrarsızlık yaşayan ve terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği ülkelerden gelen kişiler için vize muafiyeti uygulamasının, Türkiye’nin güvenliği üzerinde olası riskleri doğurabileceği belirten Genç, önergenin gerekçesinde şunları kaydetti:
‘Vize serbestisi kararı, Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejileri ve terörle mücadele politikaları açısından kapsamlı bir değerlendirmeyi gerektirmektedir’
“Son zamanlarda Türkiye'nin bazı ülkelerle ilgili vize serbestisi politikalarında değişiklikler yapıldığı ve bu değişikliklerin kamuoyunda farklı tepkilere yol açtığı görülmektedir. Özellikle terör tehdidi altında olan bölgelerden gelen vatandaşlar için vize serbestisi uygulamaları, güvenlik risklerinin artmasına yönelik kaygıları da beraberinde getirmiştir. Irak vatandaşlarına yönelik olarak uygulanan vize serbestisi kararı, Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejileri ve terörle mücadele politikaları açısından kapsamlı bir değerlendirmeyi gerektirmektedir.
‘Vize serbestisi uygulamasının gerekçeleri, uygulama süreçleri ve alınan güvenlik tedbirlerinin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir’
Irak gibi uzun yıllardır istikrarsızlık yaşayan ve terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği ülkelerden gelen kişiler için vize muafiyeti uygulamasının, ülkemizin güvenliği üzerinde olası riskleri doğurabileceği endişesi taşınmaktadır. Türkiye, terörle mücadele konusunda yıllardır ciddi bir mücadele vermekte olup, sınır güvenliği ve iç güvenlik konularında dikkatli bir politika izlemektedir. Vize serbestisi uygulamasının gerekçeleri, uygulama süreçleri ve alınan güvenlik tedbirlerinin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir.
‘Alınan kararın güvenlik boyutlarıyla birlikte ekonomik, diplomatik ve insani gerekçelerinin de açıklanması büyük önem taşımaktadır’
Alınan kararın güvenlik boyutlarıyla birlikte ekonomik, diplomatik ve insani gerekçelerinin de açıklanması ve bu kararın olası sonuçlarının detaylı bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi ve vize serbestisi politikasının terörle mücadeleye etkilerinin şeffaf bir şekilde ortaya konulması, Türkiye’nin güvenlik politikalarına duyulan güvenin artırılmasına katkı sağlayacaktır.”
CHP’li Genç, Bakan Yerlikaya ve Fidan’a şu soruları yöneltti:
“-Irak vatandaşlarına yönelik vize serbestisi uygulamasının temel gerekçesi nedir? Bu kararın alınmasında hangi ekonomik, diplomatik ve insani saikler göz önünde bulundurulmuştur?
-Vize serbestisi uygulamasının başlatılmasından bu yana Türkiye'ye giriş yapan Irak vatandaşı sayısı nedir? Bu kişilerin Türkiye'de bulundukları süre boyunca hangi faaliyetlerde bulunduklarına dair bir kayıt tutulmakta mıdır?
-Irak vatandaşlarının Türkiye’ye girişi sırasında, ulusal güvenlik ve terörle mücadele kapsamında hangi güvenlik önlemleri alınmaktadır? Bu önlemler arasında istihbarat paylaşımı, biyometrik kontroller veya diğer güvenlik taramaları yer almakta mıdır?
-Vize serbestisi uygulamasının terörle mücadeleye olası etkileri konusunda bir risk değerlendirmesi yapılmış mıdır? Yapılmışsa, bu değerlendirmelerin sonuçları nelerdir?
-Vize serbestisi uygulamasının Türkiye'nin ulusal güvenliği üzerindeki potansiyel risklerini en aza indirmek için hangi stratejik adımlar planlanmaktadır?
-Vize serbestisi kararı sonrasında Türkiye'ye giriş yapan Irak vatandaşları arasında suç veya terörle bağlantılı faaliyetlerde bulunan kişilere rastlanmış mıdır? Rastlanmışsa, bu kişilere karşı hangi işlemler yapılmıştır?
-Vize serbestisi politikasının kamuoyunda yarattığı endişeleri gidermek amacıyla, Bakanlığınız tarafından hangi bilgilendirme ve şeffaflık politikaları izlenecektir?
-Gelecekte benzer vize serbestisi uygulamaları planlanmakta mıdır? Eğer planlanıyorsa, bu kararların alınmasında hangi kriterler göz önünde bulundurulacaktır?”
‘Yetmedi mi artık ülkeyi göçmen deposu yaptığınız?’
Konuya ilişkin açıklama yapan Aşkın Genç, şunları ifade etti:
“Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı’nın duyurusuna göre, Türkiye ve Irak arasında vize serbestisi uygulanmaya başlandı. Türkiye tarafından uygulanacak serbestide 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılar Türkiye’ye vizesiz girebilecekler. Irak’ın nüfusu yaklaşık 46 milyon. Türkiye’ye vize serbestisi bulunan nüfus yaklaşık 23 milyona tekabül ediyor. Bunların yüzde 10’u ülkemize 2,5 milyon, yüzde 20’si 5 milyon insan ediyor. Ülkemiz dünyanın en büyük göç deposu haline geldi.
Suriyeli sığınmacılar, Afganlılar, Iraklılar… Durup dururken Irak’a neden böyle bir vize serbestisi veriliyor? İktidardan bunun açıklamasını bekliyoruz. Yetmedi mi artık ülkeyi göçmen deposu yaptığınız?”