Kıymetli basın emekçileri, saygıdeğer kamuoyu; malumunuz üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun önce diploma iptali; daha sonra ise gizli tanık ifadelerine dayanan altı boş ve siyasi saiklerle verilen gözaltı ile tutuklama kararları;
tüm ülkede yurttaşlar açısından büyük tepkilerle karşılanmıştır. Bu hukuksuz kararlara karşı demokratik olarak tepkisini göstermek isteyen milyonlarca insan yurt genelinde sokaklara, meydanlara dökülmüş ve protesto haklarını kullanmışlardır.
İnsanların, artık bu son raddede, Cumhurbaşkanı adayının dahi aceleyle tutuklanması sebebiyle, bıçak kemiğe dayandı diyerek korkusuz bir şekilde meydanlara inmesi ve bu korkusuzluk halinin de kamuoyunda görünür hale gelmesi muktedirler açısından korku ve endişe yaratmıştır. İlimiz Kayseri özelinde, Emniyet tarafından dün yapılan resmi açıklamalara göre 31 vatandaş gözaltına alınmış ve 5 kişi de tutuklanmıştır. Bu gözaltı ve tutuklamaların bir kısmı eylemler sırasında gözaltına alınan gençler olduğu gibi bir kısmı da sosyal medyada emniyet tarafından yapılan siber devriyeler sonucu tespit edilen paylaşımlara yöneliktir.
23 Mart Pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri İl Başkanlığı önünde toplanan gruba polis tarafından yürüyüş izni verilmemiş, dağılın ihtarında bulunulmuştur. Dağılın ihtarı yapılmasına rağmen alandan ayrılmak isteyenlere, uygulanan abluka neticesinde çıkış izni verilmemiştir. Bu esnada çevik kuvvet ekipleri tarafından gaz fişeği sıkılmış ortalığı duman kaplamış, göz gözü görmez olup nefes almak imkânsız hale gelmiştir. Kısa bir süre sonra da polisler tarafından kalabalığın içine girilerek, 12 kişi yakalanmış ve gözaltına alınmıştır.
Yapılan gözaltı sırasında yahut öncesinde, hiçbir şekilde eylemciler tarafından gerçekleştirilen bir şiddet eylemi olmamıştır. Gözaltına alınan gençler ile biz partili ve gönüllü avukatların, 5 saate yakın görüşmemize müsaade edilmemiş, gençlerin savunma hakları engellenmiştir. Avukatları ile görüştürülmedikleri süre içerisinde gençlere bir kısım tutanak imzalatılmış, hukuka aykırı bir şekilde telefonlarında inceleme yapılmıştır.
2 günlük gözaltı süresinin ardından 12 genç adliyeye sevk edilmiş, savcılık tarafından 11 kişi hakkında tutukluluk 1 kişi hakkında adli kontrol talep edilmiştir. Bütün bu süreçte parti yönetiminden avukatların ve gönüllü avukatların bulunduğu onlarca gönüllü avukat tarafından, günlerdir 7/24 esasına göre emniyet ve adliye koridorlarında bütün süreçler yakından takip edilmiş, yurttaşlarımızın hakları savunulmuş ve savunulmaya da devam edecektir.
Sulh Ceza Hâkimliğince yapılan sorguda onlarca gönüllü avukat hazır bulunmuş ve neticeten yaşları 19 ile 23 arasında değişen 4 genç arkadaşımızın tutuklanmasına karar verilmiştir. Bu tutukluluk kararları hukuka aykırıdır. İktidar, hukuk eliyle muhaliflere gözdağı vermeye çalışmaktadır. Sulh Ceza Hâkimliği sorgusunda, gözaltındaki gençlerin telefonlarında usule aykırı bir şekilde imaj alındığı tarafımızca öğrenilmiş ve bu mesaj içeriklerine göre de kurban seçilen 4 gence tutuklama kararı verilmiştir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu uyarınca tutuklamaya sevk edilen gençler, telefonlarında bulunan "şimdi saraçhanede olmak vardı, haydi eyleme gidelim, polisler çok acımasız müdahalelerde bulunuyor, çantalarınıza limon ve talcid alın, biber gazı sıkarlarsa gözünü ve ağzını kapat oğlum zarar görme" şeklinde suç unsuru dahi içermeyen mesajlar nedeniyle, adeta niyet okuyarak ve emniyetin yoğun kriminalize etme çabaları neticesinde tutuklanmışlardır Bütün süreç başından sonuna kadar ve bütün engellemelere rağmen onlarca gönüllü avukatın eşliğinde anbean takip edilmiştir. Tutuklama kararlarına karşı itirazlarımız yapılmıştır. Ayrıca; bugün tarafımızca öğrenildiği üzere, gözaltındaki gençleri savunan avukat arkadaşlarımızın da aralarında olduğu bir kısım yurttaş emniyete ifadeye çağrılmıştır. Bu yürütülen süreç de yine tarafımızca takip edilmektedir. Savunma hakkı kutsaldır, savunmaya yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. Ayrıca, salt gerçekleştirdikleri gazetecilik faaliyetleri yüzünden tutuklanan basın mensupları hakkında verilen kararların da yurttaşların sesinin duyurulmasının önüne geçmek için olduğunu biliyor, tutuklu gazetecilerin yanında olduğumuzu bildiriyoruz. Bizler
adil kararlar beklemeye ve hukuku savunmaya devam edeceğiz. Yaşanılan gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde görev alan bütün avukatlara, insan haklarını savundukları ve dayanışmaları için tekrar teşekkür ediyoruz.
Bundan sonraki yürütülecek hukuki süreçlerin de sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna buradan duyuruyoruz ve bir kez daha haykırıyoruz: Bağımsız yargıya müdahale etmeyin! Savunmayı susturmaya çalışmaktan vazgeçin! Tutuklu gençler derhal serbest bırakılsın!