Meclisteki görüşmeler sırasında konuşan Genç, 16. maddenin basın özgürlüğüne ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. "Demokratik toplumların temel taşı olan basın özgürlüğü, bu düzenlemeyle dijital sansür tehdidiyle karşı karşıya kalabilir" diyen Genç, maddenin tekliften çıkarılmasını talep etti.
"Basın Özgürlüğü ve Halkın Haber Alma Hakkı Risk Altında"
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, Siber Güvenlik Başkanlığı'nın 8 Ocak 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulmasının ardından 10 Ocak’ta Meclis’e sunulmuştu. Teklifteki 16. madde, "veri sızıntısı olmadığı halde bu yönde algı oluşturma" gibi soyut bir ifadeyi suç kapsamına alıyor. Genç, bu düzenlemenin gazeteciler için otosansür dalgasına yol açacağını ve halkın haber alma hakkını engelleyeceğini söyledi. "Bir yetkilinin basit bir açıklamasıyla gazeteciler suçlanabilir, hatta hapis cezasına çarptırılabilir. Bu sadece gazetecilere değil, halkın gerçeklere ulaşma hakkına da ağır bir darbe vurur" ifadelerini kullandı.
"Hukuki belirsizlik keyfi uygulamalara yol açabilir"
Genç, düzenlemenin hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine uygun olmadığını belirtti. "Suç tanımları açık ve somut değil. Bu, keyfi yorumlara yol açabilir ve yargı süreçlerini karmaşık hale getirebilir" dedi. Ayrıca, bağımsız denetim mekanizmalarının eksikliğine dikkat çekerek, düzenlemenin hukukun temel prensipleriyle çeliştiğini vurguladı.
"Basın özgürlüğü olmadan demokrasi mümkün değil"
Genç, düzenlemenin mevcut haliyle basın özgürlüğünü baltalayacağını ifade etti. "Gazeteciler, gerçeği ortaya çıkarmak yerine cezai yaptırımlardan korkarak suskun kalabilir. Bu sadece gazetecileri değil, demokrasiyi de tehdit eder" diye konuştu. Önerilerinin dikkate alınmasını isteyen Genç, "Düzenlemenin suç unsurlarını netleştirecek, bağımsız denetim mekanizmalarını devreye sokacak ve ifade özgürlüğünü güvence altına alacak şekilde revize edilmesi gerekiyor" dedi.
"Gelecek nesiller için adımlar şeffaf atılmalı"
Genç, önerilerini şu sözlerle tamamladı: "Siber güvenlik mücadelemiz, hukukun üstünlüğüne uygun, şeffaf ve demokratik bir zeminde yürütülmeli. Eğitim ve farkındalık çalışmalarına ağırlık verilmeli. Bugün burada alınan kararlar, yalnızca bugünü değil, geleceği de doğrudan etkileyecektir."
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin 16. maddesinin düzenlenmesi, toplumun dijital güvenliğini sağlarken, bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma konusunda önemli bir sınav olacak gibi görünüyor.