YENİ BİR ÇAĞIN AYAK SESLERİ
![](https://www.kayserinews.com/d/author/1176_b.jpg)
Refik Tuzcuoğlu
24 Aralık 2024 Salı 13:42
Şam Kasiyun Dağı’nda, akşam manzarası izleyen Hakan Fidan, Ortadoğu’nun geleceğine umutla bakmıştır muhakkak. Zira gelişmeler şimdilik müspet duygular beslemeyi destekliyor.
“14 yılda Suriye’yi düşünmediğim bir günüm olmadı” derken elde edilen kazanımı en iyi kavrayanlardan biri o. Onca badirenin ardından günü başarıyla tamamlayan bir yöneticinin yorgunluk kahvesi içmesi gibi. “Gün olur, diğer bölge ülkelerinin başkanlarıyla da Ortadoğu ideali üzerinden bir dostluk kahvesi içmek nasip olur” diye de gönlünden geçmiş midir?
Bu duygu, her biri farklı angajmanların esiri haline gelmiş Ortadoğu yönetimlerinde görülen parçalı yapıdan dolayı şimdilik fazla iyimser bir hissiyat gibi görülse de, Suriye hikayesi üzerinden bakıldığında; “Neden olmasın?” diye düşünmeden edemiyor insan.
Suriye hikayesi demişken, bu hikayenin sonunun nasıl biteceği en büyük merak konusu. Suriye’de Afganistan benzeri bir yapılanma olur mu? Bugünlerde bu sorunun cevabını Batı bloku yanında, en çok Arap rejimleri merak ediyor. Suriye’de başarılı bir siyasal İslam modelinin yeni bir örneklik teşkil etmesi istenmiyor. Türkiye’deki sosyal demokrat muhalefeti de buna eklemeliyim tabii.
Aslında sorunun cevabını en çok merak edenler; tersinden bir okumayla Suriye’nin Afganistan örneğine dönüşmesini en çok isteyenler familyasını oluşturuyor.
Suriye Devrim Yönetimi, radikal uygulamalara hız verse, kadınların eğitim hakkını yasaklayıp sokağa çıkmasını falan kısıtlasa, dini azınlıklara baskı uygulasa zil takıp oynayacaklar. “İşte gördünüz mü?” deyip bir boğma operasyonunu hemen başlatacaklar. Suriye’ye yeni bir hal çare bulma girişimlerine meşru zemin bulmuş olacaklar kendilerince. Bölgedeki Arap rejimleri diktatörlüklerini sürdürmek adına halk üzerindeki baskıyı artırma fırsatı yakalayacaklar.
Şu ana kadar böyle bir malzeme elde edememiş görünüyorlar. Devrimi, HTŞ üzerinden kriminalize etme düşüncesi ve endişeleri besleyen senaryoları yaygınlaştırma gayreti gütseler de Ahmet el Şara’nın yönetim anlayışı ve makul bir profil ortaya koyması, istenilen fırsatı vermemiş oldu.
BBC’den Jeremy Bowen, Ahmet el Şara ile yapmış olduğu mülakatta; "Suriye Afganistan'a mı dönüşecek?" sorusunu yöneltmiş. Ahmet el Şara; “Suriye'de farklı bir bakış açısının olduğunu, kurulacak hükümetin ve yönetim şeklinin, ülkenin tarihine ve kültürüne uygun olarak biçimleneceğini” söylemiş. Ayrıca “Kadınların eğitime katılmasından yana olduklarını, İdlib'de sekiz yıldır devam eden üniversitelerinde kadın öğrenci oranının yüzde 60'ın üzerinde" olduğu bilgisini de eklemiş.
Suriye Devrim Yönetimi’nin ülkenin yapılanmasını başarıyla tamamlaması Ortadoğu’da yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Hakan Fidan’ın ziyaretini bu boyutuyla da okumak lazım. Sağlıklı bir geçiş sürecinin başına trafik kazası gelmeden tamamlanması yolunda, Türkiye tecrübesinin Suriye’ye aktarılması. Suriye’nin Türkiye ile sağlıklı iş birliği ve omuz omuza bir kalkınma seferberliği güç çarpanı etkisiyle tüm bölgeyi daha tahkimli hale getirecek. Kolay hesap kurulan bir mecra olmaktan çıkaracak.
The Guardian, Türkiye’nin bölgede yükselen gücüne dikkat çekiyor. Yapılan analizde; “İran’ın ‘Şii Hilali’ bitti. Türkiye’nin dolunayı başladı” diyor. Türkiye’nin dolunay etkisinin Afrika boynuzundan başlayıp, Doğu Akdeniz’den Afganistan’a kadar uzandığı değerlendirmesi yapılıyor.
The Guardian’ın analizinin yasımalarını her alanda hissetmek mümkün. Suriye, Türkiye’nin dolunay etkisini görünür kılan mihenk taşı oldu. Yeni bir çağın kapılarının aralandığını görmemek için uyurgezer olmak lazım.
“Uyurgezer taifeden bizde fazlasıyla var dediğinizi” duyar gibiyim..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2010 Kayseri News